Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nedir?
Yenilenebilir enerji, tükenmeyen ve kendi kendini yenileyen enerji kaynaklarına denir. Çevre kirliliği ve tükenmemesi bakımından yenilenemez enerji kaynaklarına göre avantajlıdır. Dünyada toplam enerji tüketiminin beşte biri yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmaktadır. Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi (EREC) tahminlerince, 2040 yılı itibariyle global enerji ihtiyacının yaklaşık yarısı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması beklenmektedir.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Önemi
Gelecek nesillere daha temiz bir çevre ve daha sorunsuz enerji kaynağı arayışı bırakmamız için sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekmektedir. Sürdürülebilir enerji kaynakları, tükenme tehlikesi olmadan gerekli olan ihtiyacı karşılamak için üretilen enerjiye denir. Yenilenebilir enerji kaynakları da ihtiyacı karşılama ve devamlılığı sürdürme konusunda en önemli rolü oynuyor.
Bunların dışında;
- Ülke kalkınması için oldukça önemlidir,
- Çevresel zararları azaltır,
- Yerli kaynakların geliştirilmesi konusunda büyük öneme sahiptir,
- Dışa bağımlılığı azaltır,
- Uluslararası anlaşmalara uyum sağlar,
- Yeni iş alanı oluşturur ve işsizliği azaltır.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Çeşitleri
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında; hidrolik enerji, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, güneş enerjisi, biyokütle enerjisi, hidrojen enerjisi, dalga enerjisi gibi kaynaklar yaygın olarak kullanılan enerji kaynakları arasında gösterilebilir. Bu enerji kaynakları aşağıda gösterilmektedir.
Hidrolik Enerji
Suyun akış gücünden elde edilen dünya üzerinde en geniş kaynağa sahip olan ucuz bir enerji kaynağıdır. Belli bir potansiyel enerjiye ulaşmış suyun baraj bünyesindeki çeşitli düzeneklerle enerjinin dönüşümü prensibine göre önce türbinler aracılığıyla kinetik enerjiye (mekanik enerjiye) oradan da türbin çarkına bağlı jeneratör motorun dönmesi yardımıyla elektrik enerjisine çevrilir. Dünya çapında elektrik enerjisi üretiminde yaklaşık % 20’i paya sahip yenilenebilir bir enerji kaynağıdır.
Rüzgar Enerjisi
Güneş enerjisinden doğan bir kaynaktır. Yeryüzüne düşen güneş ışınlarının dünyaya geliş açılarındaki farklılıklar sebebiyle oluşan basınç ve dünyanın dönüşü ile ortaya çıkan hava akımıdır. Güvenilir, temiz ve kolay bulunabilir bir kaynak olması sebebiyle çok tercih edilir. Dünya üzerinde oluşan güneş enerjisinin yaklaşık %2’si kadarı rüzgar enerjisine çevrilmektedir.
Jeotermal Enerji
Jeotermal enerji, yerkabuğu içindeki kayaçlarda bulunan ısı enerjisidir. Temiz, ucuz ve yenilenebilir olması nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Isıtma, sıcak su üretme, kuru buz üretimi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Bugünkü şartlar doğrultusunda sadece jeotermal kuşak diye adlandırdığımız bölgelerde bulunmaktadır. Jeotermal enerji kaynakları potansiyeli bakımından Türkiye, dünyada zengin ülkeler arasında yer almaktadır.
Biyokütle Enerjisi
Biyokütle, odun ve odun atıkları, zirai mahsül ve atık yan ürünleri, endüstriyel ya da belediye atık ürünleri, hayvan atıkları, gıda işleme proseslerinin atıkları gibi materyallerden üretilebilir. Bu materyallerin yakılarak veya farklı işlemlerden geçirilerek kullanılması sonucuna biyokütle enerjisi denir.
Hidrojen Enerjisi
Hidrojen elementi dünyada en çok bulunan elementtir. Doğada bileşikler halinde bulunur, işlenmesi ve dönüştürülmesi ile enerji kaynağı olarak kullanılır. Hidrojen birincil bir yakıt olmadığı için, çeşitli kaynaklardan üretilir. Doğal bir enerji kaynağı değildir fakat sürdürülebilir olarak kabul edilir.
Güneş Enerjisi
Güneş 1,4 milyon km çapında, Dünya’dan 110 kat daha fazla büyüklüğünde ve Dünya’dan 1.496×108 km uzaklıkta bulunan yüksek basınçlı ve sıcaklıklı bir yıldızdır. Yüzey sıcaklığı yaklaşık 6000 K olarak bilinmektedir. İç bölgelerindeki sıcaklığı ise 8×106 K ile 40×106 K arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Güneşte her saniyede 564 milyon ton hidrojen, 560 milyon ton helyuma dönüşmekte ve bu sayede güneş enerjisi ortaya çıkmaktadır (Kılıç 2015). Açığa çıkan güneş radyasyonundan yaklaşık % 20’si atmosferi ısıtmak için kullanılırken, % 30’u uzaya tekrar geri döner. Geriye kalan % 50’lik değeri ise yeryüzüne düşmektedir. Atmosferde güneş enerjisinin değeri 1370 W/m2 iken yeryüzüne düşen enerjinin değeri 0-1100 W/m2 değerleri arasında yer almaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi güneşten dünyaya gelen çok küçük bir miktar bile mevcut enerji tüketimimizden çok fazladır.
Yeryüzüne düşen güneş ışınları elektrik ya da ısı enerjisi olarak kullanılabilir. Elektrik enerjisine dönüştürmeye yarayan yapılara güneş pilleri denir. Çevreye hiçbir zararı yoktur. Önceleri daha çok maliyetli olan bu enerji türü teknolojinin gelişmesiyle birlikte uygun hale gelmiştir. Kullanım alanları oldukça yaygındır ve hızla artmaktadır.
Güneş Enerjisinin Önemi
Yaşamı sürdürmenin her alanında enerji tüketimi sürekli olarak artmaktadır. Artan enerji ihtiyacı doğrultusunda insanlar, sürekliliği olan daha uygun kaynak arayışı içine girmişlerdir. Tüm etkenler göz önünde bulundurulduğunda bu şartları karşılayabilecek yönelimin yenilenebilir enerji kaynakları olduğu ortadır. Güneş enerjisi, kaynak bakımından sürekli ve çevresel etkileri bakımından da oldukça zararsız bir kaynaktır. Son yıllarda kullanımı daha çok yaygınlaşmış ve bununla beraber ekonomikleşmiştir. Güneş enerjisinden tarımdan, haberleşmeye, ısınmaya, elektrik üretimine vb. birçok konuda yararlanılmaktadır. Yapılan uygulamalara da bakıldığında dünya görüşü olarak da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimin yavaş yavaş arttığı görülmektedir. Güneş enerjisi kullanımının avantajlarını belirtecek olursak;
- İstenildiğinde taşınabilir ve güneş olan her yere kurulabilir.
- Sistemin gücü istek doğrultusunda değiştirilebilir.
- Dağıtım ve iletim masrafları oldukça azdır.
- Ömürleri 25 yıl civarıdır, gürültülü değillerdir.
- Atık içermeyen, çevreye ve canlılara zararı olmayan bir enerji türüdür.