Sürdürülebilir Kent Formu – Yayılmaya Karşı Kompaktlaşma
Kentler yeryüzü alanının çok az bir kısmını kaplamasına rağmen en fazla kaynak tüketimine, atığa ve çevresel tahribata neden olan antiekolojik alanlar olarak gösterilmektedir. Kentlerin ideal sürdürülebilir kent bir gelişme sürecine girmesinin küresel, bölgesel, yerel ve çevresel bozulmaların etkisini azaltacağı bilinmektedir.
Kompakt Kentin Gerekliliği
Kompakt kent, kaynak tükenmesine yol açan, doğal çevreyi tahrip eden ve egemen kentleşme sürecine karşı alternatif bir model olarak kabul edilmektedir. Bu planlama yöntemde, kent doğal peyzaj ile bütünleşerek, otomobil bağımlılığı en aza indirmek, kaynakların daha etkin kullanmak ve kentin kimliğini ortaya çıkarmak ana başlıklar olarak tanımlanır.
Kompakt kent konusuna önem kazandıran başlıklar;
- Kent çevresinde kırsal / doğal ve tarım alanların korunması,
- Altyapı ve servis maliyetler düşük olması (kentsel altyapı hatları yol, kanalizasyon, elektrik, ışıklandırma, yol kaplama, katı atık toplama),
- Sosyal sürdürülebilirlik, kentsel etkinliklere kolay erişim, otomobile duyulan düşük gereksinim, kent dışı rekreasyon alanlar, kısa mesafelerde ulaşılabilirlik,
- Ekoloji,
- Evsel enerji kullanımı,
- Kentsel hareketlilikte araç bağımsızlığı olarak tanımlanmaktadır.
Kompakt Kent Modeli –
Kompakt kent alanını oluşturan elemanlar (yapılar, yallar vb.) sıkı, kompakt ve süreklidir. Kent boşlukları az, parçalı olmayan bir yapılaşmış alan tipi göstermektedir.
İlk defa 1973’de Dantzig ve Saaty kompakt kent kavramını kullandılar. Bu tanıtımda kentsel form, mekansal özellikler ve sosyal işlevler önemli başlıklar olarak açıklanmıştır. 1996’da Thomas ve Cousins yaptıkları tarifte; kompakt kent ölçeğinde, herkes için yürüyüş, bisiklet ve toplu taşıma araçlarına erişebilirlik ve yaban hayatına daha fazla saygı önem taşımaktadır. Churchman 1999’de kentsel politikalarda, kentsel arazi kullanımda yoğunlaşmak, yüksek konut yoğunluğu ve merkezileşme, karma arazi kullanımı kompakt kentlerin özelliği olarak tanımlanmaktadır. Burton 2002 yılında yaptığı açıklamada, kentsel yoğunluğa daha da önem verilmiştir.
Kompakt Kent – Yayılmış Kent
Kompakt Kent Özellikleri – Sürdürülebilir Kent
- Yüksek konut ve istihdam yoğunlugu
- Karma arazi kullanımı
- Arazi kullanımında çözünürlük (arazi parsellerinde çeşitli ve küçük kullanımlar), sosyal ve ekonomik etkileşim artışı
- Bitişik geliştirme
- Kentsel altyapıların genişlemesi özellikle su ve kanalizasyon
- Multimodal taşımacılık
- Yüksek derece erişilebilirlik: yerel / bölgesel
- Üst düzeyde sokak bağlantısı (iç / dış), kaldırımlar ve bisiklet yolları da dahil olmak üzere
- Yüksek derecede geçirimsiz yüzey kaplama
- Düşük açık alan oranı
- Arazi geliştirme planlaması, birimsel kontrol ya da koordineli kontrol
- Kentsel tesislerin finanse etmesinde hükümetin yeterli mali kapasitesi
Yayılmış Kent Özellikleri
- Düşük konut yoğunluğu
- Sınırsız ve dışa doğru kentsel genişleme yeni bir gelişme modeli olarak
- Arazide farklı mekansal ayrılık kullanımlar
- Arazi veya arazi planlaması merkezi bir mülkiyet gelişmesi
- Özel sektöre ait motorlu tüm ulaşım araçlar
- Arazi yönetiminde yerel yönetimlerin kullanımı
- Yerel yönetimlerin mali kapasite büyük sapmaların
- Büyük ve yaygın ticari alanlar şerit yollar üzerinde gelişmesi
- Konut sağlamak için bir filtreleme işlemi güven artması için
Genen olarak yayılmış kentin (kompakt olmayan) oluşum nedeni çeşitli faktörlerden etkilenmektedir; kalabalık, kent dışında yer alan ucuz ve açık arazi cazibesi, ulaşım gelişmeler, toplu konut üretimi ve her zaman var olan görüntü Amerikan rüyasından tek aile konutlardır.
Kompakt kent formu ise belirli bir biçime, bütünleşik bir yapıya sahiptir. Kent sınırları belirgindir. Tek ya da çok merkezli, konsantre bir form oluşturmaktadır. Kent merkezinden kentin kenarlarına azalan bir yoğunluk oluşturarak bir ulaşım sistemi sağlamaktadır.
Kompakt kentler daha sürdürülebilir ve verimli ulaşım sistemlerine sahip olmalıdırlar. Çünkü kompakt kentler yüksek bir nüfus yoğunluğu ve karışık arazi kullanımı sağlayan ve izin veren arazi yapılanmasına sahiptiler. Ayrıca bu sistemde yaşama-çalışma mekanları birbirlerine yakın noktalarda yer almalıdır.
Kompakt kentler mekanda yayılımı daha aza indirmek yolu ile, sürdürülebilir bir mekan kullanımına izin verirler. Böylece kırsal alanlar korunurken geri dönüşüm süreci mümkün olacaktır.
Sosyal yapı, yoğunluk ve karma arazi kullanım kavramları; kültürel gelişme-birleşme ve çeşitlilik kavramları ile bir arada ele alınır. Böylece sürdürülebilirliğin bir kavramı olan adalet de kentlerde sağlanır.
Kompakt kentlerde, kentsel altyapının ve yaşam kalitesini temini daha da ekonomik olma özelliğine sahiptir.
Sürdürülebilir kentleşme hedeflerine ulaşmak için kentlerde; çevrenin en düşük düzeyde kirletilmesi, doğal kaynakların etkin ve verimli kullanılması, yatay arazi kullanım yerinde dikey arazi kullanımı tercih edilmesi, kentsel ulaşım ve hareketlilik en aza indirilmesi, yaşanabilir özelliğe sahip olan yerleşim birimleri tasarımlanması olarak tanımlanırlar. Bu bağlamda kompakt kent modeli, sürdürülebilir kentsel gelişme hedefine ulaşmak için bir model olarak 21. yüzyılın kentlerinde ortaya çıkmaktadır.
Ziraat Müh. Sinan DEĞİRMENCİ
topraksız tarım insan neslini tehdit eden bir uygulamadır artık amasya elması namur muzu diyemiyeceğiz çünkü o yörenin topragında bulunan mineraller olmyacak bu uygulamanın yanlış oldugunu yazdıgımız tezde de izah ettik. merak ederseniz. ortak gelecegimizde tarım odaklı kentler.
Merhaba Aysel hanım. Öncelikle “Ortak Geleceği̇mi̇zi̇n Sağlıklı İnşasi İçi̇n Tarim Odaklı Kentler” isimli çalışmanız bir tez değil makaledir ve “Journal of Social and Humanities Sciences Research” de yayınlanan makaleniz için sizi tebrik ederiz. Muhtemelen yüksek lisans sürecinde olan öğrencilersiniz ve bu süreçte de sizlere başarılar dileriz.
Yorumunuzda belirttiğiniz iddialar hiç bir bilimsel dayanağı olmayan soyut iddilardan oluşmakta olup sizin öznel düşüncelerinizi içermektedir. Ayrıca belirtmiş olduğunuz makale ile topraksız tarımın fayda veya zararlarıyla ilgili bir bilgiye rastlanamamıştır. Muhtemelen bu yorumu yazmış olduğunuz makalenin 05.03.2022 tarihi itibariyle görüntülenme sayısını 57 olması ve gereken ilgiyi görmemesi nedeniyle gereksizce reklam yapma isteğinize bağlıyoruz. Unutmayınız ki bilimsel eser ve yazınların reklama ihtiyacı yoktur. Yazıldığı alana katkı sağlıyorsa zaten gerekli ilgiyi görecektir. Birbirinin kopyası ve alana bir katkısı bulunmayan çalışmalar ise nicelikten öteye gidecemeyektir.
İletişim adresimize yazmanız halinde sizlere topraksız tarım ile ilgili yapılan ve sağlıklı bir yöntem olduğunu ortaya koyan nicel çalışmalar gönderebiliriz.
Akademik hayatınızda başarılar dileriz.
merhaba ne kadar dikkatsiz ve art niyet ile yaklaştıgınız o makalenin bana ait olamdıgını bile anlamnıza engel olmuş o makale hocam tarafından yazıldı ben asistanlık yaptım bırakın yüksek lisansı doktoramı bitirdim ama konu neden ben oluyorumda topraksız tarımın faydalı olamaycagı konusu atlanıyor neden konu başka yöne çekiliyor ben burdan şunu anlarım bilimden uzak menfaat için çalışmalar yapıldıgını
Sizi üzmek istemezdim ama hiç bir ticari girişimimiz yok. Bu nedenle menfaat sağlayabileceğimiz bir durum da yok. Doktoranızı yaptıysanız makale ve tez okumayı da biliyorsunuzdur. Aynı şekilde size Topraksız tarımın faydalarını gösteren onlarca çalışma gönderebilirim. Siz konuya farklı bir açıdan yaklaşmış olabilirsiniz, bu durum sizin iddia ettiğiniz gibi topraksız tarımın insan neslini tehdit ettiği anlamına gelmez ki çalışmanızda böyle bir sonucu destekleyen bilimsel veriler de yok.
Amasya elması anamur muzu o toprağın özel mineralinden değil genetiğinden ötürü özeldir.topraksız tarım birşeyleri eksik vermiyorsa yetiştirdiği bitkide bir kusur olmaz.