Topraksız Tarım Kesme Gül Yetiştiriciliği
Topraksız tarım, toprak kullanmaksızın herhangi bir ortam içerisinde bitki yetiştirme metodudur.
Topraksız sistemde birçok ürün yetiştirilebilmektedir: meyveli ve yapraklı sebzeler (domates, tatlı biber, marul vb.), kesme çiçekler (gül, krizantem, vb.), çiçek açan soğanlı bitkiler (lale, zambak, vb.), çiçekli ve yapraklı saksı bitkileri (siklamen, kauçuk, vb.)
Bu metot ilk kez 1930’larda Amerika’da ve 1960’ların başında da Avrupa’da uygulanmaya başlanmıştır. Topraksız tarımın ticari sera üretiminde yaygınlaşması 1970’li yıllardan sonra gerçekleşmiştir. Topraksız tarım aslında örtü altı yetiştiricilikte uygulanan, ancak son zamanlarda açıkta da kullanılmaya başlanan bir yetiştiricilik yöntemidir.
Torba Kültürü
Substrat kültüründe tek bitkinin dikilebileceği torbalar (meyve fidanı torbası gibi) veya birden daha fazla bitkinin dikilebileceği yatay torbalar (yastık şeklindeki torbalar) kullanılabilir. Yapılan çalışmalarda yatay torbalardan daha iyi sonuç alınmıştır.
Yatay torbaların uzunluğu 80-120 cm arasında değişmektedir. Tek veya çift sıralı dikime olanak verecek tarzda hazırlanan torbaların çift sıralı dikime uygun olması tercih edilmektedir. Besin çözeltisi damla sulama borusundan her bitkiye bir kılcal boru ile taşınır. Torba kültürü için bitki başına 8 litre substrat hacmi yeterlidir.
Torbaların uzun ömürlü olabilmesi için
Torbaların uzun ömürlü olabilmesi için UV katkılı plastik kullanılması gereklidir. Bir tarafı siyah diğer tarafı beyaz renkli polietilen torbalar tercih edilmelidir. İki tarafı beyaz renkli plastik de kullanılmaktadır.
Torba kültüründe de drene olan çözeltinin nasıl toplanacağı dikkate alınmalıdır. %0.5 eğim ile tesviye edilen sera zemini plastik örtü ile kaplandıktan sonra torbaların altına kanal yerleştirilmeli ve torbalar kanalların üzerine birbirine bitişikvolarak dizilmelidir. Aksi durumda kanalın içindeki besin çözeltisinde alg (yosun) gelişimi olabilir. Eğimin alt ucuna, fazla suyun tahliyesi için PVC boru bağlantısı yapılmalıdır. İşletmenin olanakları kısıtlı ise, torbalardan drene olan çözeltinin toplanabilmesi için torbaların yerleştirileceği kısma yaklaşık 10 cm derinlikte karık açılır ve bu karığın içi plastik örtü ile kaplanır.
Torbalar plastik örtünün üzerine yerleştirilir. Drene olan çözelti eğimin alt ucunda toplanarak uzaklaştırılır. Sulamada düzensizliklere yol açmamak için torbaların yerleştirildiği zeminin eğiminin %1’den fazla olmaması istenir.
Torbalar seraya yerleştirildikten sonra
Torbalar seraya yerleştirildikten sonra, dikim yapılacak yerler maket bıçağı ile kesilir veya dikim yeri zımbalı ise elle plastik ayrılır. Damla sulama sistemi ile substrat suya doyana kadar torbalara besin çözeltisi uygulanır. Ertesi gün, torbalardan fazla suyun drene olabilmesi için, dipten 2 cm yükseklikte torbaların uzun kenarı boyunca 3 farklı yerden 3-5 cm uzunluğunda kesilir. Böylece torbaların dibinde besin çözeltisi havuzu oluşturulur ve bitkiler gün içerisinde bu çözeltiden yararlanırlar. Dikim öncesi torbadan çıkarılan kılcal sulama boruları, dikimden sonra her bitkinin yanına tekrar sabitlenir.
Kayayünü, ağaç atıklarından elde edilen lifler ve bazıdurumlarda Hindistan cevizi lifleri preslenmiş olarak yatay torbalara benzer şekilde paketli satılmaktadır. Bu substratlar kullanıldığında da seranın hazırlık aşaması değişmemektedir.
Dikim öncesi alkali yapıda olan kaya yününe pH’sı 4.5 olan besin çözeltisi verilir ve ortam doyurulur. Bu uygulama Kılcal sulama boruları kayayünü dilimine saplanmış olan damla sulama boruları ile yapılır. Ertesi gün drenaj yarıkları açılır. Kayayününde drenaj açıklıklarının kayayünü paketinin tabanında bırakılması önerilmektedir. Dikim, fide üretimiyapılan kayayünü küplerinin kayayünü dilimlerinin üzerine yerleştirilmesi şeklinde yapılır. Dikim sonrası kılcal sulama boruları her bitkinin yanına sabitlenir.
Saksı Kültürü
Substrat kültüründe tek bitki veya birden fazla sayıda bitkinin dikilebileceği saksılar da kullanılmaktadır. Torbadakine benzer şekilde birden fazla bitkinin dikilebileceği yatay saksıların kullanımı daha yaygındır. Hangi tip saksı kullanılırsa kullanılsın, drene olan çözeltinin toplanmasına dikkat edilmelidir.
Topraksız bitki yetiştiriciliğinde genelde ayaklı yatay saksılar kullanılmaktadır. Bu saksıların tabanında ortada drenaj açıklıkları bulunmaktadır. Bu yöntemde de sera zeminine %0.5-1 eğim verilir ve plastik örtü ile kaplanır. Drenaj çözeltisini toplamak için her saksı sırasının altına gelecek şekilde PVC boru yerleştirilir ve daha sonra saksılar bitişik olarak dizilir.
Drenaj açıklığı olmayan saksıların kullanılması durumunda drenaj açıklıkları sonradan açılabilir. Bunun için yatay saksının bir uzun kenarının iki ucuna matkap ile delik açılır. Saksılar %0.5-1 eğimle hazırlanan ve plastik örtü ile kaplanan sera zeminine uygun sıra aralıkları ile yerleştirilir. Saksılardan drene olan çözeltinin toplanması için, her saksı sırasına paralel olarak bir boru yerleştirilerek yere sabitlenir. Borunun üzerinde, saksıların drenaj çıkışlarına denk gelecek şekilde, matkap ile, drene olan suyun kolaylıkla boşalabileceği delikler açılır. Borunun eğimin üst kısmındaki uçları (sıra başı) kör tapa ile kapatılır, alt uçları ise ana tahliye borusuna bağlanır.
Saksılarda yetiştirilen bitkilere besin çözeltisi genelde her bitkiye bir kılcal boru ile ulaştırılmaktadır. Kılcal borunun kullanılmadığı durumlarda da, damla sulama borusunun üzerine genellikle her bitki için 1 adet noktasal kaynaklı damlatıcı takılır. Noktasal kaynaklı damlatıcı kullanılmadığı durumda, besin çözeltisinin saksı aralarına damlama riski vardır.
Yatak Kültürü
Yataklar çift sıralı dikime olanak verecek genişlikte (30-40cm) hazırlanır ve yataklar arasında 80-100 cm genişlikte mesafe bırakılır. Derinlik 15-30 cm olmalıdır. Drenaj sorunu olabileceğinden yatak uzunluğunun 30 m’yi geçmesi önerilmez. Yataklar farklı şekillerde ve farklı malzemeler kullanılarak hazırlanabilir. Genellikle sera zeminine %0.5 eğim verildikten sonra, yataklar yerden yüksekte olacak tarzda bir iskeletin üzerine veya doğrudan sera zemininin üzerine yerleştirilir. Yatakların yerden yüksekte olması, özellikle kış aylarında kök ortamının daha sıcak olmasını sağlamaktadır.
Sera zeminine plastik örtü ile kaplanmakta, biriket ayakların orta kısmına PVC drenaj borusu döşenmekte ve sonra tel kafesler sabitlenmektedir. Tel kafeslerin üzerine yerleştirilen plastik malzeme ile yataklar oluşturulmaktadır.
Yatakların tabanına drenaj borusunun üzerine gelecek şekilde drenaj delikleri açılmaktadır. Tabana file serildikten sonra, drenajı kolaylaştırmak amacıyla yaklaşık 3-5 cm yükseklikte pomza (8-16 mm irilikte) dökülmekte ve yatakların içi substrat ile doldurulmaktadır. Drenaj çözeltisi eğimin alt ucuna yerleştirilen borular ile uzaklaştırılmaktadır. Yataklarda yetiştirilen bitkilere besin çözeltisi iki bitki sırasının arasından geçirilen bir damla sulama borusu ile verilebilir.
Besin Çözeltisinin Veriliş Şekli
Substrat kültüründe bitkilerin su ve besin ihtiyaçları, genellikle damla sulama sistemi ile verilen besin çözeltisinden karşılanmaktadır. Besin çözeltisi, ortam özellikleri ve hacmine bağlı olarak günde bir veya birkaç kez verilecekve ayrıca verilen çözeltinin yaklaşık %20’si drene olacak şekilde uygulanır. Besin çözeltisinin uygulanışına göre, substrat kültürü açık ve kapalı sistemler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Çözelti Uygulama Şekilleri
Damla Sulama
Damla sulama sistemi ile besin çözeltisinin yetiştirme ortamına üstten verilmesi.
Substrat kültüründe sulama (besin çözeltisi uygulaması) geleneksel topraklı yetiştiricilikten oldukça farklıdır. Bu fark topraksız tarımda bitki başına kullanılan ortam hacminin 5-10 litre gibi çok sınırlı olmasından kaynaklanmaktadır. Toprakta yapılan yetiştiricilikte, bitki su tüketiminin en yüksek olduğu sıcak yaz günlerinde bile günde bir kez sulama yapılması yeterli iken, substrat kültüründe gün içerisinde çok sayıda sulama yapılması gerekmektedir.
Substrat kültüründe sulama sık aralıklarla yapılmalı ve her sulamada az miktarda su uygulanmalıdır. Ortamdaki suyun %5-10’u kaybolduğunda sulamanın başlatılması idealdir. Su tüketim hızının az olduğu sabah ve akşamüzeri saatlerinde daha az sayıda, öğlen saatlerinde daha fazla sayıda sulama yapılmalıdır.
Ortamda tuz birikimini engellemek ve damlatıcılar arasındaki farklılıklardan kaynaklanabilecek sulama düzensizliklerini gidermek için, besin çözeltisi uygulamaları bitkilere verilen çözeltinin yaklaşık %15-20’si drene olacak şekilde yapılmalıdır. Kapalı sistemde drenaj olayı %30-35’e kadar çıkarılabilir.
Dipten Sulama
Besin çözeltisinin yetiştirme ortamına alttan verilmesi (kapilar sistemler).
Bu yöntemde besin çözeltisi yetiştirme ortamına dipten uygulanmakta ve ortam içinde kapilarite ile yükselmektedir. Bu nedenle bu teknik “kapilar sistem” olarak da adlandırılmaktadır. Bu yönteme süs bitkileri yetiştiriciliğinde rastlanmakla birlikte, bitki tarafından alınmayan elementlerin substratta birikerek tuz etkisi yaratma riski nedeniyle Akdeniz havzası gibi sıcak bölgelerde topraksız sebze üretimi amaçlı kullanımı uygun görülmemektedir.
Topraksız Tarım Gül Yetiştiriciliği
Yüzyıllar boyunca sevgi, zarafet ve estetiğin sembolü olan güller dünyada en yaygın yetiştirilen ve en değerli kesme çiçeklerden bir tanesidir.
Son yıllarda güller, yüksek verim ve kaliteli ürün elde edebilmek amacıyla beslemenin daha iyi kontrol edilebildiği çeşitli substratlar içerisinde yetiştirilmektedirler.
Kuzey Avrupa’da özellikle Hollanda, Polonya, Ukrayna, İskandinavya ve Rusya’da, ayrıca Güney Kore ve Japonya’da inorganik yetiştirme ortamları içerisinde en yaygın olanı kaya yünüdür. Hollanda’da topraksız kesme gül yetiştiriciliğinin %80’i kaya yünü üzerinde ve torba kültürü şeklinde yapılmaktadır.
Kesme gül yetiştiriciliğinde organik yetiştirme ortamları arasında hindistancevizi kabuğu en yaygın olarak kullanılan ortamdır. Tek başına veya pomza, ince volkanik tüf gibi volkanik kökenli ortamlarla karıştırılarak kullanılabilir. Saksı ve yatak kültüründe kullanım için uygundur. Hindistancevizi kabuğu, daha pahalı olan kaya yünü ve perlit ortamlarına göre iyi bir alternatif haline gelmiştir. Bu nedenle dünyada birçok ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle İtalya, Fransa, Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri ile Kenya ve Uganda gibi birçok Afrika ülkesinde kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır.
Dikim Bükme Budama Hasat
Topraksız gül yetişticilğinde Güller 40 cm en, 30 cm derinlik ve 30-40 m. uzunluğa sahip yataklar içerisinde yetiştirilmektedir. Dikim iki sıralı olarak ve sıra üzeri 14-16 cm, sıra arası 30 cm. olacak şekilde yapılmaktadır.
Yatak kültüründe cocopeat, cocopeat ve perlit karışımı veya cocopeatin diğer ortamlarla karışımları kullanılabilir.
Topraksız gül de kültür şekline bağlı olarak kesme güllerde dikim sıklığı 7-8 bitki/m2 olmalıdır.
Dikimden yaklaşık 4 hafta sonra, ilk çıkan sürgün üzerinde çiçek tomurcuğu bezelye büyüklüğüne geldiğinde elle koparılır ve bu sürgün altta bir gerçek yaprak (üç yaprakçıklı) kalacak şekilde yatağın dışına doğru 45 derecelik bir açıyla bükülür.
Bükme İşlemi tüm üretim periyodu boyunca devam eder.
Üretim periyodu boyunca zayıf dallar ve kör sürgünler, çiçek oluşturacak sürgünlerin daha iyi gelişebilmesi için benzer şekilde bükülürler. Bu işlemle fotosentez yüzeyi geniş tutulmakta, böylece yeni sürgünlerin güçlü gelişmesi ve kök gelişiminin artması sağlanmaktadır. Bükme işlemi kör sürgün oluşumunu da azaltmaktadır. Bu işlemin verimde %20 azalmaya ve dal kırılması ve kurumalara neden olduğu da tespit edilmiştir.
Topraksız gülde Büküm noktasının altından süren ilk sürgünlerden iyi gelişmiş 2-3 tanesinin büyümesine izin verilir ve bunlardan çiçek kesilir.
Topraksız gül Sera İklimlendirme Elemanları: Isıtma yapılacak ise sıcak su kalorifer sistemiyle yapılması önerilmektedir. Sıcaklık 16 C’ye düştüğünde ısıtma sistemi çalıştırılmalıdır. Soğutma yüksek basınçlı sisleme sistemi ile yapılmalı, ayrıca etkili bir soğutma için aspiratörler çalıştırılmalı ve gölge perdesi ile gölgeleme yapılmaklıdır.
Hasat
Topraksız gül yetiştiriciliğinde Güllerde ilk bükme işleminden 5-6 hafta sonra çiçekler hasada gelir. Çiçekli dallar dipten 5 cm yukarıdan, ilk gerçek yaprağın (üç yaprakçıklı ) üzerinden kesilmelidir. 5-6 hafta sonra onun üstünde gelişen yan sürgün yeni çiçekli dalı üretir. Bu yeni dal önceki dalın 0.5 cm üzerinden kesilmelidir. Takip eden kesimler bir öncekinin yaklaşık 0.5 cm üstünden yapılmalıdır.